kardeş kıskançlığı ile ilgili drama

Buher çocuk için baş etmesi güç ve zor bir duygudur. Kardeş kıskançlığı doğal bir duygu olup, şiddeti ve dışa vurumu her çocuğa göre farklılıklar gösterebilmektedir. Ortalama 3 ile 8 yaş arasında bu duygu daha yoğun yaşanmaktadır. Çünkü bu dönemde çocuklar mantık kavramıyla değil daha çok duygu Kardeş kıskançlığı ile baş etmek için öncelikle yeni bebek ile kabul edilmeyen davranışları netçe belirleyin (vurmak vb.).Önce olumlu davr anışlarından bahsedin ve bu davranışlardan ne kadar hoşlandığınızdan bahsederek başlayın. Daha sonra kabul görmeyen davranışları, sevgi dolu ve sade bir dil ile çocuğunuzun EbeveynlerinKardeş Kıskançlığı İle İlgili Görüşlerinin İncelenmesi Ve Çözüm Önerileri The Examination of Parents’ Views about Sibling Rivalry and Recommendations for Parents Yenibir kardeşin gelmiş olmasını henüz kabullenemeyen çocuğunuza, kardeşi ile ilgili şakalar yapmayın. Kızdığınızda ise, çocukta var olan kıskançlığı arttıracak: “Kardeşin bak ne kadar uslu duruyor, beni hiç üzmüyor; ama sen beni çok üzüyorsun.”, “Kardeşini senden daha çok seviyorum.”gibi uyarılarda KardeşKıskançlığı. Kıskançlık, her insanın bazen hissettiği doğal bir duygudur. Kişi kendini çevresinde özel hissetmek ister, sevilmeyi, değer görmeyi, önemsenmeyi ve saygın olmayı arzular. Bu durumların tehdit altında olduğunu sezerse kıskançlık duyguları ortaya çıkar. Her yaşta hissedilen bir duygudur. Site De Rencontre Gratuit Dans Le Monde Entier. doğdu andan itibaren evin hakimi ve sahibi olan çocuğun yeni doğan kardeşine anne babasının ilgisinin yönelmesinden mütevellit duyduğu kıskançlıktır. kardeş kıskançlığının temelinde-kardeşe yönelik görülse de- anne babaya duyulan kızgınlık vardır. benim icin;yeni dogan kardesin karnina oturup ziplarken anne gelince "ayy ayy" diye seviyor gibi hareketsiz yatan cocugu cekip asagi düsürdükten sonra kosa kosa annenin yanina gidip "anneee kardesim düstü." diye haber vermektir. duydugum en uc örnek ise kardesini sinsice öldürmeye calisan sude. sude ve ahmet iki kardestir. sude 3 yasinda, ahmet bebek. biz sudeye oynasin diye oyun hamuru almisiz. annesi kizini siddetle uyarmis "sakin onlari agzina sokma, ölürsün!" günler sonra saskinlikla iceri giren sude "annee bu hamurlari yiyince ölünmüyoo, ahmete yedirdim ölmedi "anne asdfghjkl bende de aşırı derecede kendini göstermiş durum. evde baş başa kaldığımız anda benden 2 yaş küçük kardeşimin yüzünü nasıl tırmaladığımı bugün bile hatırlarım. aklıma geldikçe üzülürüm ama ne yaparsın baya kıskanmışım demek. tek çocuk sahibiyseniz ve evinizde onun isteğiyle bir kedi ile yaşamaya başladıysanız başınıza gelebilecek durum. rahatsız eden annenin ilgisinin paylaşılması sanıyorum. neyse ki kızım duygularını duru bir dille ifade ediyor. "yeter anne kıskandııım."şimdi kendimize çeki düzen zamanı.. kürt dünyası, yaşadıklarından sosyal istatistiki olarak bir şeyler öğrenmiştir gerekirse kardeşiyle bile rekabeti*, bir de grup/klan dayanışmasını. kürtlerin anı-zamanı güvencesiz olduğu için bugün gülebilen hemen bugün güler, ertelemez. bu, kürtler kolay mutlu olurlar ve özgüvenlidirler hissi yaratır. belki bugün bulabilen, çalabilen, ilkesini unutup kendi çıkarına çelişebilen de geri durmayacaktır. gayet insani ve tarihsel. bkz kardeş kardeşin ne öldüğünü ister ne onduğunu büyük kardeşin küçüğe karşı hissettiği yıkıcı duygu. kardeşim doğunca sobaya atalım diye tutturmuşum. sonra kardeşin hediye aldı dediklerinde biraz susmuşum. sonra aramızda 2 yaş olmasına rağmen bakımına dahil etmişler. küçük anne olarak sorumluluk almışım ancak sanırım hiç tam olarak sevemedim çocukken. herşeyi paylaşmak zor geldi. aman o küçük yapar denilip göz yumulması ve sen büyüksün dikkat et biraz uyarıları çifte standardı pekiştirdi. ben hep başarılı olmama rağmen hiç takdir görmezken karnesi zayıfla dolu kardeşimin ufacık başarıları göklere çıkarıldı. anladım ki ona karşı durmak işe yaramıyor. onu sevmek, sevmiş gibi görünmek ebeveynlerimin taktirini kazanmamı sağlıyordu. aferin kızım kardeşinle ilgilen.. sanırım bazı erkekler yaşça büyüse de çocuk kalıyor. bu adamlar evlenince karılarından ilgi bekliyor, şımartılmak istiyor. sonra bir gün çocuk sahibi olunduğunda ona karşı ilgi azalıp, herşey çocuğa göre planlanınca dışlanmış hissediyor. karısı onun değil, çocuğun istediğini yapıyor. adam, annesi gibi görüp karısını evin yeni gelen çocuğu kıskanıyor. hep onunla ilgileniyorsun.. bence bu adamlarda da bir nevi kardeş kıskançlığı son kızım istediği için kedi sahiplendiğimizde kardeş kıskançlığına şahit oldum. kedimiz bize geldiğinde 2 aylıktı. kızım kedi kucağıma geldikçe alıp kucağımdan attı. beni hiç sevmiyorsun diye isyan etti. dört ayak durup bir hafta kadar miyavladı. sonunda alıştı, kıskançlığı geçti ama epey eziyetli oldu. hepimiz ilgiden hoşlanıyoruz. paylaşılan kişinin tavrı bu kıskançlığın ne zaman ve nasıl sonlanacağını belirliyor. tabakta ki köfteler hatta makarnalar bile sayılıp abi tabağıyla kıyaslanırdı tarafımcakendimi öyle değerli hissetmek istemişim küçük bi çocukken bile ben kuzenlerimi bile kıskanıyorum annem ve babamdan, kardeşim olsaydı bilmem ne olurdu. ilk çocuğunuz, ilk göz ağrınız. o sizi ilk öptü. siz onu ilk öptünüz. ilk onunla oyun oynadınız,ilk onu omzunuza aldınız. ilk gaz sancısını onunla yaşadınız, ilk yürümeye sizinle başladı. ilk,ilk,ilk..... bu böyle gözüyle, bütün dünya onun etrafında dönüyor. dünyası, anne babası ona ait. hele bide ilk torunsa oooooo, ondan iyisi yok. herşey sınırsız onun. şimdi 2. çocuk geldi. dünyası değişti. ilgi kaydı. sürekli anne bu yeni çocukla ilgileniyor. anne hep ona bakıyor, hep onu emziriyor. ilk çocuk 2. çocuğı kıskanmasında ne yapsın. için için o güzel cennetine, güzel dünyasına çomak sokan bu sinsi, pis yılan çocuktan kurtulması gerek. bu his çok çocuk 2. çocuğa çok rahat zarar verebilir. yaralanmalara, nadiren de olsa ölüme neden olabilir. ilk çocuk 2 yaş altında veya 7 yaşın üstünde ise çok sorun yaşanmıyor. 2-7 yaş arası ciddi sıkıntı. 2. çocuk daha doğmadan anne karnında iken hazırlıklar başlanmalı. annesinin karnından çocuğun geleceğini bilmeli. annesinin karnı olduktan sonra çok abartmamak şartıyla sanki yeni çocuk ilk çocuğa hediye getirdi diye gönül alma yapılabilir. özellikle büyük çocuk küçüğü ilk gördüğünde yapılabilir. yeni bebek tamamen anneye bağımlı. emzirme bez değiştirme gibi rutin bakımlar bile çok zaman alabilir ancak anne ilk çocuğa da gücü yettiği kadar ilgi vermeli. ilk çocukla ilgilenmek daha çok baba, dede ve ninelere kaldı. ilk çocuk unutulmamalı onun ihtiyaçları da iki çocuğa da eşit, eşit, eşit bir daha yazıyorum eşit ilgi gösterilmeli. yeni bebeği ziyarete gelenler de uyarılmalı. ilk çocuk için de 2. çocuk için de hediyeler getirilmeli. getirmeyip, 2. çocuğu kıskandiracaklarsa hiç gelmesinler. eve gelen ziyaretçiler yeni çocuğu sevmeden önce ilk çocuğu kucağa alıp sevmeli daha sonra 2. çocuğu sevmeli. her iki çocuğa da eşit zaman ayırmaya dikkat etmeli. kim olursa olsun; ilk çocuğa artık senin pabucun dama atıldı, gibi saçma birşey söylerse, ağzının üstüne kürekle vurun. selamı sabahı kesin. tekme tokat evden kovun. iki çocuğu da aynı anda yalnız bırakmayın. sizin yanınızdayken bile çok dikkatli olun. büyük çocuk küçüğün gözünü siz yanınızdayken bile saldırabilir veya başka şekilde zarar verebilir. büyük çocuğa, küçüğün bakımı ile ilgili sorumluluk verin. bez, krem getirme gibi basit işler yapabilir. yaptıktan sonra küçük çocuk kendine geldikçe kucak isteyecek. sürekli kucak yarışı olacak. her iki çocuğuda aynı anda kucağa almaya çalışın. gücünüz yetmiyorsa sıra sıra ilk sıra ilk gelenin aynı süre alın. aldığınız oyuncakların denk olmasına dikkat edin. çocuğunuz yeni doğmuş olsa da, lisede olsa da uyuduğu zaman yanına gidip, üstünü örtüp annen/baban seni çok seviyor, diyin. okul çağı gelince çocukları gösterdikleri başarıya göre ayırmayın. herikisine de eşit davranın. harçlık konusunda adil olmaya çalışın. gücünüz yettiği kadar çocuklarınızla vakit geçirin. "sen yokken onlar sadece benim annem babamdı, bir tek beni seviyorlardı." diyorum bazen. daha yaşında bile değilmişim kardeşim doğduğunda. doğumu zor olmuş, bir süre hastanede kalmış annemle evde babannemin ve babamın koynunda uyumuşum. 1 hafta boyunca anneme hasret kalmışım. kardeşinle beraber gelecek demişler eski ev yolları topraktan, kuş uçmaz kervan göçmez, yokuşlu bir gecekondu mahallesi. pencereden bakarken, yokuşun başından annemle kardeşimi görmüşüm. evde de komşumuz gül teyze sevinçten çılgına dönmüşüm."annem gelmiş, kardeşim gelmişannem gelmiş, kardeşim gelmiş"bağıra bağıra zıplamışım sevinçten. o halimi gören gül teyze, babaannem ve evdeki tüm ahaliyi amcamlar, halam, dedem hepimiz beraber yaşıyorduk. hepsini ağlatmışım, hüzünlendirmişim. hala anlatırlar, nasıl zıplıyordun biliyor musun göre hiç kıskanmamışım kardeşimi. böyle bir şey nasıl mümkün olur bilmiyorum. kim bilir belki de içimde yaşadım...çok kavga ettik kardeşimle. birbirimizin saçlarını yolarak, ısırarak, dövüşerek büyüdük. hala daha çok iyi anlaştığımız söylenemez. ama ben hep kabuslarımda, kardşeimin başına bir şey geldiğini görür, sıçrayarak bir durum olacak olsa ilk kurtaracağım kişi her zaman kardeşimdi. aksini hiç kardeşim uzakta. yani artık başka bir şehirde yaşıyor. en büyük kavgalarımı ettiğim, ama yine de canımdan bir parça olan kardeşim. artık kıskanıyorum da. o uzakta diye onu özleyen annemi babamı kardeşimden kıskanıyorum. bir de bazen eşinin kızkardeşiyle fotoğraf paylaşıyor, orta yerimden yolda canımın içi. evine geliyor hafta sonu için. muhtemelen yine kavga ederiz şu 2 günde bile ama kardeşlik böyle bir iyi arkadaşım, dostum, akıl hocam, moda danışmanım*, aslında herşeyim o benim. allah yokluğunu, acısını göstermesin. böyle bir küs bir barış, geçinip gidiyoruz işte. ama uzakta olunca yaradı galiba, en azından kavgalarımız azaldı ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Her ne kadar kıskançlık bazı zamanlarda ortaya çıkabilse de, sevgi, saygı ve iletişim yumağı ile büyümüş bir çocuğa kardeş gelmesi durumunda hazırlıklı olmak arasında kıskançlık gayet normal bir durumdur. En nihayetinde, yeni bir bebeğin aileye katılması annenin, babanın ve tüm yetişkinlerin dikkatini ona yönelttiği için, kardeş bu duruma biraz ve babaların, ikinci çocuklarını da birincisi gibi sevip sevmeyeceği düşünceleri olurken, büyük kardeşler ise kendilerinin yine sevilip sevilmeyeceği hususunda kararsız kalırlar. Genç ve büyükçe çocuklar ve ergenler endişeli bir dönem Yeni Gelecek Kardeşleri için HazırlayınKardeşler arası kıskançlığı yönetmek ilk çocuk ile ilk çocuğunuzu, ihtiyaç duyduğu sevgi, saygı ve iletişim ağı ile büyütmüş iseniz, aileye yeni katılan bir üye ile annesini ve babasını paylaşmaları için hazır olmaları hamile olduğunu öğrendikleri zaman, büyük kardeşin de sürecin bir parçası olması gerekir. Kardeş sevgisi kendiliğinden oluşmaz, miras da kalmaz ya da kan bağı ile de sağlanmaz. Bunu yapacak olan anneler ve sevgisi, gebelik zamanı içerisinde ortaya çıkmalıdır. Belki de büyük kardeş de doktor kontrollerine gitmeli ve aileye yeni katılacak olan kardeşini ekranda şekilde, aile eğitim seminerlerine ya da bebeğe bir isim koyma sürecine de katılabilir. Kardeşler arası bir bağ kurulması görevi anneye ve babaya Arası Kıskançlık Olduğu ZamanÇocuklar, bebeklerin de ailede kalıcı olduğunu bilmelidir. Her ne kadar, ilk birkaç ay içerisinde annenin ve babanın tüm dikkati yeni doğana çevrilse de, zaman geçtikçe birbirlerinin oyun arkadaşı haline gelen kardeşler arasında çok büyük bir yaş farkı olsa bile, hala birçok şeyi paylaşabilir ve aralarında bir bağ kurabilirler. Kardeşler arası kıskançlık, çocukların ailede ve annenin ve babanın gönlünde nasıl bir yere sahip olduğunu sorgulaması ile başlar. Bu nedenle, küçük kardeş büyüğü ya da büyük küçüğü çocukları güvende hissettirmek annelerin ve babaların görevidir. Tüm çocuklar eşit şekilde sevilmeli, ihtiyaçlarına ve özel yanlarına dikkat edilmelidir. Bu sayede, kardeşler arası kıskançlık çok fazla ortaya Yönetmek için YöntemlerKardeşler arası kıskançlık birçok şekilde kendini belli eder öfke nöbetleri, kötü muamele, daha önce aşılan sorunların tekrar ortaya çıkması, bağrışmalar ve kavgalar. Yine de, anneler ve babalar kardeşler arası kıskançlık ihtimalini olduğu kanıtlanmış olan birkaç yöntemi sizler ile paylaşmak istiyoruz Her çocuğun, kişiliğine ve kendine has özelliklerine göre sevilmeye ihtiyacı vardır. Anneler ve babalar, kardeşler arası bağın kurulması için uygun ortamlar oluşturmalıdır. Kardeşler arası sınırlar ve kurallar olmalıdır. Ne kadar kızgın olurlarsa olsunlar, kardeşler birbirleri ile konuşmadan duramaz, uyuyamaz ve sabah birbirlerini görmeden yataktan çıkamazlar. Ayrıca, sorunlarını çözmek için birbirlerine bağırıp çağıramaz ve fiziksel şiddete başvuramazlar. Anneler ve babalar her bir çocuğun kişisel ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Tüm çocuklarınızı aynı şekilde sevdiğinizi açıklamanız gerekir. Yine de, bunu söylemek yeterli olmadığı için eyleme de dökmeniz lazım. Anneler ve babalar tek bir çocuğa yönelik özel ilgiden kaçınmalıdır. Anneler ve babalar çocukları arası kıyaslama yapmamalıdır. Eğer çocuklar kavga ederlerse, anneler ve babalar bunun şiddete dönüşmemesi gerektiğinden emin olmalıdır. Bu farklılıkları ortadan kaldırmak adına gerekli araçları sunmaları gerekir. Kardeşler arası kıskançlık, rekabete ve hatta fiziksel şiddete dönüştüğü zaman, bir psikolog ile görüşmenizde yarar var. Çocuklarınızdan biri agresif, içine kapanık ve depresif bir hale gelirse de yardım almanızda fayda var. SonuçHer bir çocuğun karakterine saygı duymak, kardeşler arası kıskançlığı önlemek için elzemdir. Anneler ve babalar, çocukları arasındaki saygı ve sevgi bağlarını kurmak ile ve babasından sevgi, saygı ve hoşça geçen vakitler alan bir Bir çocuk mutlu bir çocuk olacaktır. Anne ve babasından aldıkları bu ögeleri kardeşleri ile de anneler ve babalarda aynı şekilde kaliteli zaman, sevgi ve saygıyı tüm çocukları için göstermelidir. Bu durum, kardeşler arası kavga ve gürültünün olmayacağını garanti etmez. Yine de kardeşler, annelerinin ve babalarının kalbinde özel bir yere sahip olduklarını bildikleri için farklılıklarını geride çekebilir ... Bir çocuğun kardeşini kıskanması doğal bir duygu olarak tanımlanabilir. Her birey özel olmak, ilk olmak, öncelikli olmak , tercih edilmek, beğenilmek isteyebilir. Karşıdaki kardeş olsa bile bu duyguların kontrol edilmesi kişi için bazen güç olabilir. Bu duygunun bir problem olarak görülmesinden çok bu duygu ile çocuğun ya da kişinin nasıl baş edebilmesi gerektiğini öğretmek ve anne- baba olarak yapılması gereken davranış biçimlerini öğrenmektir. Bu kıskançlıkta kardeşe duyulan yoğun öfke duyguları belirgindir. Onun daha ön planda olduğu, daha çok sevildiği, her istediğinin yapıldığı, kendisinin ikinci plana atıldığı, kendisine karşı bir haksızlık yapıldığı ve artık sevişmediği düşüncesi ile yalnız kalma, içe kapanma, sürekli öfke duyma ve yoğun çatışmalar ile kendini gösterir. Çocukluk döneminde kardeşin gelmesi ile tahtının sarsıldığı ve artık her şeyin eskisi gibi olmayacağı endişesi hakimdir. Bu endişenin kontrol edilebilmesi için anne babanın ve diğer kişilerin aslında hiçbir şeyin değişmediğini , onun kendileri için hala özel ve önemli olduğunu ona davranış ve konuşmaları ile hissettirmesi gerekmektedir. Bunu hisseden çocuk rahatlayacak ve kardeşine karşı olan tüm düşmanlık duygularını kontrol edebilecektir. Doğum Öncesi Önlemler - Bebek dünyaya gelmeden önce anne ve babanın gün içerisinde ona özel zamanlar yaratabilmesi gerekmektedir. Annem beni seviyor, babam beni seviyor ve benimle ilgileniyor düşüncesini hissedebilmesi gerekiyor. - Bebek dünyaya gelmeden önce çocuğunuzu dünyanın merkezi haline getirmemek, ona bağımlı yaşamamak , her zaman varlığınıza alıştırmamaktır. Her istediğinin yapılmaması önemlidir. "Sen benim için önemlisin, ama bazen sana sınır koymalıyım, bunun sana olan sevgimle bir ilgisi yok" mesajını verecek davranışları kardeş dünyaya gelmeden önce öğretmelisiniz. 3 yaş öncesindeki bir çocuk için bu söylediklerim geçerli değildir. Çünkü bu yaş çocuğu bu bilgileri almak için yeterli zihinsel beceri ve davranışsal kontrolüne henüz sahip değildir. - 3 yaş sonrasında olan bir çocuk bebek dünyaya gelmeden önce anaokuluna gönderilebilir. yarım gün ya da tam gün - 3 yaş öncesi bir çocuk için yapılması gereken davranış onu çok sevdiğinizi davranışlarınızla hissettirmek , inatlaşmaları ile onunla çok fazla mücadeleye girmeden ona uyumlu davranmaktır. - Anne karnı belirginleştikten sonra bebeği sevme çalışmaları yapmak, bu çalışmaları yaparken onu fiziksel olarak yakınınızda tutmak ve ona dokunmaktır. Kardeşin ne demek olduğu ile ilgili bilgileri ona anlatmalı ve duygusal olarak aralarında bir bağın oluşmasını sağlamanız gerekmektedir. - Kardeşi doğmadan önce fazlası ile onun dikkatini çekebileceği düzeyde alışveriş yapmaya özen göstermeniz gerekmektedir. - Kardeşi doğmadan önce yatağını ve odasını çoktan ayırmış olmanız gerekmektedir. - Eşler arasında doğum sonrasında aileyi nelerin beklediği, herkesin görevinin neler olduğu, bu dönemde eşlerin birbirinden neler istediğinin paylaşılması gereklidir. Bu ileride doğacak sorunların şimdiden kontrol altına alınmasını sağlayacaktır. Doğum Sonrası Önlemler - Doğum zamanı yaklaştıkça annenin artan yorgunluğu ve endişesinin çocuğa hissettirilmemesi önemlidir. Tüm bunların gelecek olan kardeşten kaynaklan Bir çocuğun kardeşini kıskanması doğal bir duygu olarak tanımlanabilir. Her birey özel olmak, ilk olmak, öncelikli olmak , tercih edilmek, beğenilmek isteyebilir. Karşıdaki kardeş olsa bile bu duyguların kontrol edilmesi kişi için bazen güç olabilir. Bu duygunun bir problem olarak görülmesinden çok bu duygu ile çocuğun ya da kişinin nasıl baş edebilmesi gerektiğini öğretmek ve anne- baba olarak yapılması gereken davranış biçimlerini öğrenmektir. Bu kıskançlıkta kardeşe duyulan yoğun öfke duyguları belirgindir. Onun daha ön planda olduğu, daha çok sevildiği, her istediğinin yapıldığı, kendisinin ikinci plana atıldığı, kendisine karşı bir haksızlık yapıldığı ve artık sevişmediği düşüncesi ile yalnız kalma, içe kapanma, sürekli öfke duyma ve yoğun çatışmalar ile kendini gösterir. Çocukluk döneminde kardeşin gelmesi ile tahtının sarsıldığı ve artık her şeyin eskisi gibi olmayacağı endişesi hakimdir. Bu endişenin kontrol edilebilmesi için anne babanın ve diğer kişilerin aslında hiçbir şeyin değişmediğini , onun kendileri için hala özel ve önemli olduğunu ona davranış ve konuşmaları ile hissettirmesi gerekmektedir. Bunu hisseden çocuk rahatlayacak ve kardeşine karşı olan tüm düşmanlık duygularını kontrol edebilecektir. Doğum Öncesi Önlemler - Bebek dünyaya gelmeden önce anne ve babanın gün içerisinde ona özel zamanlar yaratabilmesi gerekmektedir. Annem beni seviyor, babam beni seviyor ve benimle ilgileniyor düşüncesini hissedebilmesi gerekiyor. - Bebek dünyaya gelmeden önce çocuğunuzu dünyanın merkezi haline getirmemek, ona bağımlı yaşamamak , her zaman varlığınıza alıştırmamaktır. Her istediğinin yapılmaması önemlidir. “Sen benim için önemlisin, ama bazen sana sınır koymalıyım, bunun sana olan sevgimle bir ilgisi yok” mesajını verecek davranışları kardeş dünyaya gelmeden önce öğretmelisiniz. 3 yaş öncesindeki bir çocuk için bu söylediklerim geçerli değildir. Çünkü bu yaş çocuğu bu bilgileri almak için yeterli zihinsel beceri ve davranışsal kontrolüne henüz sahip değildir. - 3 yaş sonrasında olan bir çocuk bebek dünyaya gelmeden önce anaokuluna gönderilebilir. yarım gün ya da tam gün - 3 yaş öncesi bir çocuk için yapılması gereken davranış onu çok sevdiğinizi davranışlarınızla hissettirmek , inatlaşmaları ile onunla çok fazla mücadeleye girmeden ona uyumlu davranmaktır. - Anne karnı belirginleştikten sonra bebeği sevme çalışmaları yapmak, bu çalışmaları yaparken onu fiziksel olarak yakınınızda tutmak ve ona dokunmaktır. Kardeşin ne demek olduğu ile ilgili bilgileri ona anlatmalı ve duygusal olarak aralarında bir bağın oluşmasını sağlamanız gerekmektedir. - Kardeşi doğmadan önce fazlası ile onun dikkatini çekebileceği düzeyde alışveriş yapmaya özen göstermeniz gerekmektedir. - Kardeşi doğmadan önce yatağını ve odasını çoktan ayırmış olmanız gerekmektedir. - Eşler arasında doğum sonrasında aileyi nelerin beklediği, herkesin görevinin neler olduğu, bu dönemde eşlerin birbirinden neler istediğinin paylaşılması gereklidir. Bu ileride doğacak sorunların şimdiden kontrol altına alınmasını sağlayacaktır. Doğum Sonrası Önlemler - Doğum zamanı yaklaştıkça annenin artan yorgunluğu ve endişesinin çocuğa hissettirilmemesi önemlidir. Tüm bunların gelecek olan kardeşten kaynaklandığı düşüncesine yol açabileceğinden bu dönemde her şeyin normal olduğunun gösterilmesi gerekmektedir. - Koşuşturmalar ve yaşamda yapılacak değişimler odaların hazırlanması, eşyaların yerlerinin değiştirilmesi, eve yeni gelecek misafirler, hastanenin seçilmesi, hastaneye gidiş gibi çocukta gerginlik yaratabilir. - Doğum esnasında hastane içinde değil de hastane bahçesinde güvendiği bir kişi ile birlikte olması tercihen baba kardeşi ile ilgili duygularının alınması , gelebilecek sorularına cevaplar verilmesi ve varsa endişelerinin giderilmesi gerekmektedir. - Doğum sonrasında anne rahatladıktan sonra anne ile görüşmenin sağlanması yararlı olacaktır. bu sürenin çok uzun tutulmaması ve gerekli açıklamanın yapılması gerekmektedir. - Kardeşi ile ilk karşılaştırılma anında bebeğin kendi yatağında olması onu biraz da olsa gelen güzel bir merhaba hediyesi ilk karşılaşmanın mükemmel geçmesini sağlayacaktır. - Hastane odasının çok kalabalık olmaması, çocuğun tanımadığı kişilerin mümkün olduğunca içeride bulunmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. - Anne bebeği emzirme aşamasına geldiğinde bir kolunda bebeğin, aynı yakınlıkta da onun olmasına özen taraftan emzirme gerçekleşirken diğer taraftan da onunla sohbet edilmesi onu mutlu edecektir. - Eve gelindiğinde bebeğin ve onun odasındaki yeni eşyaların, hediyelerin yerleştirilmesi çalışmalarını birlikte yapabilirsiniz. - Anne bebekle ilgilenirken baba eskiden olduğu gibi oyun alanında birlikte oyunlar oynamalıdır. Emzirme bittikten sonra görev değişimi yapılmalı , anne ile birlikte yapılan eğlenceli aktivitelerle aslında hiçbir şeyin değişmediği ona hissettirilmelidir. - Uykuya geçiş aşamasında doğum öncesinde planlanan görev dağılımına göre hareket etmek gerekmektedir. - Bebekler sevilirken ister istemez sevimli kelimeler kullanıp kendimizden geçebiliyoruz, bunu sizin ve diğer gelen misafirlerin yapmamasına, aşırı sevgi gösterilerinin olmamasına özen göstermelisiniz. - Bebekle ilgili kızgınlık içeren uyarılarda bulunulmaması gerekmektedir. Çıkardığı bir yüksek sesten dolayı kızılmamalı, kardeşine dokunmak istediğinde sizin kontrolünüzde dokunmasına izin verilmelidir. Bu dokunmaların gizli ve şiddetli olmaması için gözlerinizi iyi açmalısınız. Her an bir tehlike gelebilir. Böyle bir sahne ile karşılaşılırsa tepkisel olmamaya özen gösterilmelidir. - Kardeşler arasında asla bir kıyaslama yapılmamalıdır. Her çocuk ayrı gelişim hızına, yetenek ve beceriye çocuğunuz girişken ve konuşkan olabilirken diğer çocuğunuz daha sakin olabilir. Kardeşin bakımı ile ilgili sorumluluk alması sağlanabilir. Eğer verilen sorumluluğu istemiyor ise bir zorlama yapılmamalıdır. - Kendi odası, oyuncakları, kitapları ona özeldir, paylaşmak istemiyorsa zorlama yapılmamalıdır. 3 yaş sonrasındaki bir çocuk için kardeşi ile paylaşmayı kabul ettiği oyuncaklar için odasında farklı bir yer belirlemesi istenebilir. - Kardeşler kaç yaşında olursa olsun aralarında çıkar her sorunda müdahaleci olmamalı, eğer müdahale edilmesi gerekiyorsa da haklı ya da haksız olarak ayırım yapmamalısınız. Tartışma konusunu her iki taraftan da dinledikten sonra çözüm içeren davranışı sunup birbirleri ile barışmalarını sağlayabilirsiniz. Böylece taraf olmaktan çıkmış olursunuz. İki kardeş arasında öfke , kırgınlık duyguları oluşabilir. Önemli olan aile içindeki her üyenin birbirine sıkı bir sevgi bağı ile bağlanmasıdır. Her neye kızılmış olursa olunsun sonunda o benim kardeşim diyebilecektir. Psikolog Eda Gökduman İçeriklerKardeşler arasında kavga olmaması mümkün mü?3-6 yaş çocuklarında kavga neden çıkar?6 yaş üstü okul çocuklarında kavga neden çıkar?Ergenlerde kavga neden çıkar? Ergenlerin küçük kardeşlerden şikayetleriBütün kardeş kavgaları dikkate alınmalı mı?Anne baba kardeş kavgalarına ne zaman ve nasıl müdahale etmeli?Hangi anne baba müdahaleleri kavgaları arttırır?Çocuklarımızı kavgasız yaşamaya hazırlayabilir miyiz?Kıskançlık, kardeş kavgaları arttırır mı?Kıskançlık nedenleri nedir?Kardeş kıskançlığının yoğun olduğu ailelerde anne babalara önerileriniz neler olur?Kardeş Kıskançlığı ve Kardeş Kavgaları Prof. Dr. Norma Razon ile kardeş kavgaları ve kardeş kıskançlığı üzerine yaptığımız canlı yayından alıntıları aşağıda bulabilirsiniz. Kardeşler arasında kavga olmaması mümkün mü? Tabii ki hayır, çocukların hiç kavga etmemesi mümkün değil. Kardeş kavgaları kaçınılmazdır, bu kavgaların olması da çok doğaldır. Oyuncakların paylaşılamadığı, çikolatanın paylaşılamadığı, anne babanın paylaşılamadığı çocuk dünyasında, kardeşler arasında anlaşmazlık, tartışma, çatışma, kavga yaşanması kaçınılmazdır. 3-6 yaş çocuklarında kavga neden çıkar? ● Kardeşlerin oyuncakları paylaşamaması Bu senin - Bu benim ● İki çocuğun aynı anda aynı oyuncağı istemesi. ● Biri bir oyuncakla oynarken diğerinin onu görmesi, hiç sevmediği bir oyuncak olsa bile o anda onu istemesi ve izin almadan kardeşinin elinden çekmesi,. ● İki çocuğun da, annenin ya da babanın sağına oturmak istemesi., ● İki çocuğun da arabada, sürücü koltuğunun arkasında oturmak istemesi,. ● Kardeşlerin birbirlerine sataşması,. ● Çocuklardan birinin legolarla, küplerle yaptığı inşaatı, diğerinin ayağı ile isteyerek veya istemeyerek bozması,. ● Birinin diğerinin oyuncağını, eşyasını izinsiz alması, ● Anne /baba bir talimat verdiğinde, kardeşlerden birinin talimata uyması, diğerinin uymaması, bazen talimata uyan bazen uymayan kavga çıkarır ● Kardeşlerin aynı TV programını izlemek istememesi, evde tek TV olduğunda. ● Bir çocuk bir şey anlatırken, diğerinin onun sözünü kesmesi, onu taklit etmesi, onunla alay etmesi,. ● Kardeşlerden birinin diğerini ispiyonlaması, lambayı kardeşim kırdı 6 yaş üstü okul çocuklarında kavga neden çıkar? ● “Kardeşim okul malzemelerime dokundu.” ● “Kardeşim izinsiz kalemimi, boyamı, defterimi aldı, çıkartmalarımı kullandı.” ● “Kardeşim ödevimi karaladı, resmimi bozdu” ● “Kardeşim ben ders çalışırken gürültü yaptı, dikkatimi dağıttı” ● “Kardeşim ben ödev yaparken TV izledi” ● “Kardeşim odamı dağıttı.” ● “Kardeşim buraya sakladığım lolipopu yedi.” Ergenlerde kavga neden çıkar? Ergenlerin küçük kardeşlerden şikayetleri ● “Odama girdi.” ● “Telefonumu izinsiz aldı.” ● “Telefonlarımı gizli gizli dinliyor” ● “Anı defterimi okudu.” ● “Arkadaşıma kötü davrandı.” ● “Arkadaşlarımla konuşmama fırsat vermedi” ● “Arkadaşlarım gelince onlarla oynuyor” Kardeşler ayrı ayrı oldukları zaman birbirlerini özlerler, kavuşmanın sabırsızlığını yaşarlar, yan yana gelince de sebepsiz kavga ederler. Bütün kardeş kavgaları dikkate alınmalı mı? Kavgalar hafif atışma, laf sokuşturma, tartışma, bağrışma şeklinde ise Dikkate alınmayabilir, .itişme kakışma, cimcikleme, tırmalama, itme, vurma, tokatlama, tekmeleme, kol bükme, yere yatırma, can acıtma şeklinde şiddet İçeriyorsa mutlaka dikkate alınmalıdır. Anne baba kardeş kavgalarına ne zaman ve nasıl müdahale etmeli? Eğer kardeşler arasındaki kavga bir sürtüşme, bir tartışma ise, karışmamak, müdahale etmemek en doğru yöntemdir, şiddete dönüşmek üzere ise müdahaleye hazır olmak gerekir. Sesler yükselir, ton sertleşirse, odanın kapısından kafanızı uzatın, “ Konu ciddi galiba, aranızda bir çözüm bulacağınızdan eminim.” diyerek uzaklaşın. “Yeter artık bağırmayın, susun, başım şişti.” demek kavgayı şiddetlendirir. Kavga dövüşe dönüşürse, müdahale etmek şarttır Bu durumda alçak sesle ve kararlı bir tonda “Biliyorsunuz bizim evde birbirinize vurmak yok. Ben bu evde şiddet istemiyorum, kavga nedenini sormuyorum, şimdi sakinleşene kadar ikiniz ayrı yerlere geçin” diyerek onları ayırın.. Kavga sonrası herkes sakinleşince, çocukları yanınıza çağırın ve kavga nedenini ikisinden ayrı ayrı dinleyin ● Hakem olmayın, taraf tutmayın. ● Hiçbirini suçlamayın, sadece dinleyin. ● Onları anladığınızı, duygularını kabul ettiğinizi, ancak şiddet içeren kavga istemediğinizi kesin bir dille anlatın “Anlıyorum, bu bilgisayar oyunu ikinizin, ağabeyin süreyi geçirdi diye kızdın, ağabeyinle saygısızca konuştun, ağabeyin de sana kızdı. Sonra, kendinizi kontrol edemediniz ve birbirinize vurdunuz. Kızmanızı anlıyorum ama birbirinize vurmanızı kabul etmiyorum. Tekrar hatırlatıyorum, bizim evde kimse kimseye vuramaz. Şimdi sizi baş başa bırakıyorum. Bu bilgisayar oyununu paylaşma konusunda bir çözüm bulacağınıza güveniyorum” deyin. Kardeşler aralarında anlaşır, günün bir saatinde biri, diğer bir saatinde diğeri oynayacak şekilde planlama yaparlarsa, sorun çözüldü demektir. Sorun çözülemezse, bilgisayar, oyununu bir sure için kaldırmak, tek çare olabilir. Hangi anne baba müdahaleleri kavgaları arttırır? Anne baba ● çocuklara ve iletişimlerine devamlı müdahale ederse, ● çocuklar arasında ayrım yaparsa Büyük için, “O benim ilk göz ağrım, onun kırılmasını istemem, o benim gibi kırılgan.” veya küçük için, “Benim ona zaafım var, ben onu ezdirmem, o babamın adını taşıyor.” gibi , ● çocukları birbirleri ile kıyaslarsa “Bak ablan ne kadar uslu, düzenli, sen ne kadar uyumsuz , dağınıksın.” gibi ● birine daima hak verip, diğerini daima suçlarsa, ● birinden daima fedakarlık beklerse, ● birine ilk çocuğa aşırı katı, birine küçüğe aşırı hoşgörülü davranırsa, kavga sayısı artar. Her kavga sonrasında anne baba kızar, bağırır, ceza verirse, kavgalar artar çünkü çocuklar kavgalarla olumsuz ilgi almayı öğrenirler. Tabii anne baba arasında kavga ve şiddet olması, kardeşler arası kavgaları arttırır. Anne babalar da kendi ilişkilerine dikkat etmeli, aralarında tartışma olursa, ki olabilir, tartışmaları anlaşma ile sonlandırmaya çalışmalıdırlar. Çocuklarımızı kavgasız yaşamaya hazırlayabilir miyiz? Çocuğunuz henüz tek çocuk iken, ● küçükleri korumasını, büyükleri saymasını, ● çocuğunuza oyuncağını, boyasını, yemeğini, tatlısını sizinle, arkadaşlarıyla, misafirleriyle paylaşmasını, ● birlikte oynadığınızda sırasını beklemeyi, ● yenilgiyi kabullenmeyi, ● oyunda her zaman onun istediğinin olamayacağını,. ● oyunları kuralına uygun oynamak gerektiğini, ● herhangi bir eşyanızı kullanmak istediğinde, izin alması gerektiğini, ● Her zaman her şeyi onunla paylaşamayacağınızı, onun da sizinle paylaşmak istemeyebileceğini öğretin. Bu öğrettikleriniz, yarın kardeşi olduğunda işe yarayacaktır. Kıskançlık, kardeş kavgaları arttırır mı? Evet. Büyük çocuklar kardeşleri hakkında şöyle düşünürler ● “Kardeşim küçük, tatlı ve sevimli olduğu için, onu daha çok seviyorsunuz.” ● “Onun daha çok bakıma ihtiyacı var biliyorum ama onunla daha çok ilgileniyorsunuz, beni ihmal ediyorsunuz.” ● “O annem gibi sarışın, mavi gözlü. / O babam gibi esmer, kara gözlü. Ben farklıyım diye onu daha çok seviyorsunuz. ● “O sizin odanızda uyuyor ama beni yalnız bırakıyorsunuz.” ● “Ona tatlım, bebeğim dedin, bana demedin.” ● “Ona bugün top aldın, bana bir şey almadın.” ● “Onunla oynuyorsun, bana ders çalış diyorsun.” ● Küçük Çocuklar da abla ve ağabeyleri için şöyle derler ● “Ona her istediğini alıyorsun, bana almıyorsun.” ● “Onun saati var, benim yok. Onun telefonu var, benim yok.” ● “O senin kaleminle yazıyor, senin bilgisayarını kullanıyor, bana izin vermiyorsun.” ● “Onunla gezmeye gidiyorsun.” ● “O benden geç yatıyor.” ● “Yemekte onu zorlamıyorsun, o sebze yemiyor.” ● “O istediğini giyiyor.” ● “O futbola, dramaya gidiyor, okula gidiyor, servise biniyor, arkadaşlarına gidiyor, o babaannemde yatıya kalıyor, ben hep evdeyim.” gibi şikayetleri çok duyarız. Bazen ortada paylaşılamayan bir şey yoktur, kavgaya yol açacak bir neden de yoktur, ancak içteki kıskançlık kavgayı başlatmak için bir kıvılcımdır. Kıskançlık nedenleri nedir? ● Küçük kardeşini sürekli annesinin kucağında görmek. ● Kardeşinin bir ihtiyacını karşılamak için, onunla yapılmakta olana ara vermek. ● Uyuyan kardeşi uyanmasın diye susturulmak. ● Kardeşini sevmek istediğinde engellenmek ● Kardeş yüzünden kısıtlanmak ● Kardeşin tercih edildiğini, daha çok sevildiğini düşünmek ● Onun hiç azarlanmaması ama kendisinin sürekli eleştirilmesi ● Onun şımartıldığına, kendisinin kısıtlandığına inanmak, kıskançlığı körükler. Bir ortaokul çocuğunun bebek olan kardeşini kıskanırken “Ben sürekli ders çalışmak zorundayım oysa kardeşim bütün gün oynuyor, TV izliyor, okula bile gitmiyor.” dediğini hatırlıyorum. Kardeş kıskançlığının yoğun olduğu ailelerde anne babalara önerileriniz neler olur? ● Öncelikle kıskançlığın doğal bir duygudur, kabul edin. ● Anlayabilecek yaşta olan çocuklar ile kıskançlık duygusunu konuşun.. Kardeş, hep diğerinin daha çok sevildiğini düşünür. Çocukların her birini ayrı ayrı ve çok sevdiğinizi anlatın. Bazı hallerde farklı davranmak zorunda kaldığınızı, haksızlık gibi görünse de çocuklar arasında ayırım yapmadığınızı tekrarlayın. Yeri geldikçe “Bazen kardeşinin seni rahatsız ettiğini görüyorum, müdahale etmemeyi tercih ediyorum ki sorununuzu kendiniz çözebilesiniz.” türünden açıklamalar yapın. ● Sevgilerini göstermekten kaçınmayın. ● Büyük çocuğunuza, ablalığı-ağabeyliğini yaşatın. Onunla baş başa zaman geçirin, daima küçüğü yanınıza almayın. Ona tanınan imkanlar cep harçlığı, izinler küçüğünkilerden farklı olsun. Onun odasına nasıl izinsiz girmiyor,, eşyalarına izinsiz dokunmuyorsanız, kardeşine de bunu öğretin. ● Küçük çocukla da baş başa zaman geçirin. ● Büyüklere, anne baba yanında küçük kardeşe müdahale etmemeyi öğretin. Kardeşlerine annelik/babalık değil, ablalık/ağabeylik yapmayı önerin. ● Birine çorap alırken diğerine de çorap almak zorunda olmadığınızı, birine ayakkabı diğerine çorap alabileceğinizi, çocuklara eşit davranmak adına hepsine aynı alışverişi yapmak zorunda olmadığınızı bilin,. ● Yine birini bir okula yazdırdıysanız diğerini de aynı okula yazdırmak zorunda olmadığını bilin, çocuklarınızın aynı kapasitede olmadığını unutmayın. Birini bir futbol kursuna yolluyorsanız, diğerini de aynı kursa yollamak zorunda değilsiniz, belki onun ilgisi spora değil sanatadır. Çocuklarınızı aynı dalda yarıştırmayın, onları rekabete sokmayın, ya da centilmence yarışmayı öğretin. . Anne babanın doğru tutumu, kardeşleri birbirlerine yakınlaştırır, aralarında güçlü sevgi bağları ile iletişimin oluşmasını sağlar.. Kardeşler arasındaki olumlu ilişkiyi fark edin, birbirlerine karşı sergiledikleri olumlu davranışları vurgulayın. Kardeşlerin arasında iş birliği – yardımlaşma sağlamak için ortak görevler verin ancak kahvaltı sofrasını kurun şeklinde genel bir komut vermek yerine, görevleri ayrıştırın “Sen sofraya çatal-bıçak-kaşık koy, sen de ekmeği ve peçeteleri koy” deyin. Talimatı net verince kavga olasılığını azaltabilirsiniz. Kardeşlerden birinin sorumlulukları var ise diğerinin de yaşına uygun sorumlulukları olmalıdır. Birisi kitaplarını, ödevlerini toplarken diğeri oyuncaklarını toplasın. Ortak alanların temizliğinde, biri okunmuş gazeteleri toplayıp bir köşede biriktirsin, diğeri sehpanın tozunu alsın. Çamaşır yıkama günü biri kirli çamaşırları beyazlar ve renkliler olmak üzere ayırsın, diğeri kurumuş temiz çamaşırları sepete koysun odalara götürsün. Bu sorumluluklar, yardımlaşma, dayanışma, empati duygularını kazandırır. Bu görevler çocukları meşgul ederek kavga olasılığını azaltır. Ağabeyler/ablalar, küçük kardeşlerinin kendilerine hizmet etmesinden çok hoşlanırlar. Eğer bu hizmet alıp verme işinde anlaşıyorlarsa, karışmayın, ancak büyük tüm işlerini küçüğe yaptırıyorsa gözden kaçırmayın. Abla/ ağabey kardeşinin odasına girmesine ve eşyalarını karıştırmasına izin vermiyorsa müdahale etmeyin, küçük kardeş büyüğünün koyduğu kararlara uymayı öğrensin. Tam ailece filim seyredecekken kardeşler kavga ederse, kavgaları bitmeden filme başlamayacağınızı anlatın ya da kavgalarını görmezden gelerek filmi izlemeye başlayın, iki durum da kavgayı durdurabilir. Kardeşlere sıra ile seçim hakkı verin. ailece filim izleme kutu oyunu saatinde bir gün bir kardeş, ertesi gün diğer kardeş seçim yapabilir, böylece haksızlık önlenmiş olur. Unutmamak gerekir ki küçükler, büyüklerin yaptıkları herşeyi yapmak, herşeyi almak, isterler, büyüklerin gittiği her yere gitmek isterler. Büyüğün bağımsızlığını engellemeyin. küçüğü peşinden yollamayın. Büyüklere, kardeşlerini belli zamanlarda korumak gibi bir görevleri olduğunu hatırlatın ancak onlara sürekli bekçilik yaptırmayın. Büyük, arkadaşlarıyla sokakta top oynarken “Kardeşine göz kulak ol.” demeyin, ama “Ben şimdi duşa giriyorum, kardeşini 10 dakika kollamanı istiyorum.” diyebilirsiniz Tabii büyük yapabilecek olgunlukta ise. Aile içinde sevgi varsa, iletişim varsa çocuklar arasında ayırımcılık yoksa, kurallar belirginse, kardeş kavgaları hafife alınmıyor ama çok da abartılmıyorsa, kardeş kavgaları daha az görülür. Kardeş kavgaları şiddet içermedikçe bir sosyalleşme aracıdır. Kavga ederek kardeşler sorun çözmeyi, eşya paylaşmayı, birbirlerini idare etmeyi öğrenirler. Bu kavgalar sırasında sinirlilik, öfke, kıskançlık gibi farklı duygular deneyimler, aklına koyduğunu elde etmek için mücadele etme, kontrolü ele geçirmeye çalışma, bazen sertleşme bazen alttan alma gibi davranışlara başvurmayı öğrenirler. Önemli olan kardeş kavgalarının şiddet içermemesi, kin ve nefretle son bulmaması, olumlu bir şekilde çözümlenmesidir. Kardeş kavgalarında anne babadan beklenen sakin, sabırlı, soğukkanlı olması, tarafsız davranması, olumsuz ve eleştirel değil olumlu ve yapıcı yaklaşımlarda bulunmasıdır.

kardeş kıskançlığı ile ilgili drama